Mali suçlara ilişkin tehditler ve bunların sonuçları, suç ve terör faaliyetlerinin karmaşıklaşmasıyla birlikte artmaya devam etmektedir. İşletmelere, ekonomilerin finansal istikrarına ve sermayenin uluslararası serbest akışına yönelik risklerin uluslararası kabulü son yıllarda artmıştır. Bu durum, yasadışı kara para aklama ve terörün finansmanı faaliyetlerine yönelik tehditlere karşı koymaya yönelik düzenlemeleri şekillendirmiştir. Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler, kendi yetki alanlarındaki tehdit algılarını dikkate alarak AML ve CTF kılavuzlarını uygulamaya koymuştur...
Kara para aklamanın doğası, piyasaların küreselleşmesi ve teknolojideki ilerlemelerle birlikte daha karmaşık hale gelmiştir. Bankaların kara para aklamayı önleyici sistemleri olmasına rağmen, mali suçların çoğu tespit edilememekte ve sadece yüzde 1'i yetkililer tarafından ele geçirilmektedir. Çünkü kara para aklama faaliyetleri, mali suç tespit sistemlerinin güncel olmayabileceği veya riske maruz kalma durumunun yanlış erişilebileceği Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri (KOBİ'ler) de hedef almaktadır. Sonuç olarak, tüm dünyada mevzuata uyum normları önemli ölçüde artmıştır...